zamanında ötesiymiş meğer…

zihinlerimizin derinliklerine kazınmış olan o mükemmel anılar hatırına bir kaç filmi beraber izlemeye dair verilmiş sözlerin bir noktada tutulabilmesine olanak sağlayabilmesini bekledim hayattan yıllarca. kısacık ömrümün bir noktasında içimde ukte kalan o potansiyel anıları yaşayabilmek adına birbirini izleyen günler, mevsimler geçirdim. ömrümüzden ömür götürüyormuş gibi hissettiren mevsimler. sanki zaman geçmiyormuş gibiydi. üzerine derinliklerimi inceleyip düşününce fark ettim; geçip giden mevsimlerle birlikte içimden bazı parçalarda koptu gitti. o sözlerin tutulma ihtimaline dair umutta o parçama eşlik etti…

artık o filmi birlikte izlemek ya da o kahveyi içebilmek için bulunacak olan fırsatlar değerlendirilmeyecek bile. artık hatırımızdaki anıların hissettirdiği tek şeyin boşluk olduğu noktada birlikte film izlemenin hissettireceği huzursuzluk “ne olursa olsun geride güzel şeyler kaldı hatırımızda” diyebildiğimiz anılara saygısızlık olacak. aslında çok önceden geride bırakılmış olması gereken o küçücük umudu artık tamamen yok etme zamanı… artık geçmişimin en güzel yanı için geleceğimin hiç bir noktasında yer kalmadı.

geçmişimi geleceğime koyamazmışım meğerse… öğrenebilmem, idrak edebilmem mevsimlerce sürdü..

Yorum bırakın